Çorlu Masaj Salonu

Yalnızca bunun düzgüsel bulunduğunu, bundan bu şekilde her ay dört-beş gün, oyuncak bebek yastığı uzunlukta bir bez kullanacağını söylemiş oldu. Maria, erkeklerin de pantolonları kan lekesi olmasın diye katlanmış bir bezden yararlanıp yararlanmadıklarını sordu ve bunun sadece hanımların başına geldiğini öğrendi. Maria bundan dolayı bir süre Tanrı’ya. Isyan ettiyse de, sonunda âdet görmeye alıştı. Oğlanın yokluğuna ise, alışamıyordu bir türlü; dünyada en çok arzuladığı kişiden kaçmak benzer biçimde bir aptallık yaptığı için kafasını taşlara vuruyordu. Okulların açılacağı günün gecesi, kentteki biricik kiliseye gidip Aziz Antonio’ya, ilk adımı kendi atıp çocukla mevzuşacağına yemin etti. Çorlu Masaj Salonu

Çorlu Masaj Salonu

 

Ertesi gün, elinden geldiği kadar kendine çekidüzen verdi, annesinin o gün için özel olarak diktiği elbiseyi giyip tatil nihayet bittiği için Tanrı’ya şükrederek evden çıktı. Ama oğlan, ortalıkta yoktu. Yedi gün daha böyle sıkıntı içinde geçti, sonunda Maria, arkadaşlarından onun kentten ayrıldığını öğrendi. Çorlu Masaj Salonu “Uzaklara gitti,” dedi biri ona. O an, Maria bazı şeylerin ebediyen kaybedilebileceğini keşfetti. Bununla birlikte, ‘uzak’ diye bir yerin varlığından haberdar oldu; dünyanın büyük, yaşadığı kentinse avuç içi kadar olduğunu, en ilgi çekici varlıkların eninde nihayetinde çekip gittiğini de öğrendi.

 

O da gitmeye çok arzuluyordu, ama hemen hemen çok küçüktü. Bununla birlikte, tozlu sokaklara bakarken, bir gün oğlanın peşine düşmeye karar verdi. Dininin bir gereği olarak, sonraki dokuz cuma şaraplı ekmek ayinine katıldı ve Bakire Meryem’e, günün birinde onu bu kentten kurtarması için yakarma etti. Çorlu Masaj Salonu Bir süre içi yandı durdu, boşu boşuna çocuğun izini bulmaya çalıştı, fakat ailesinin nereye taşındığını bilen yoktu. Bunun üzerine Maria, dünyayı fazla büyük, aşkı ise tehlikeli görmeye başladı; Meryem’in, gökyüzünde, çocukların isteklerine kulak veremeyecek kadar uzak bir yerde olduğuna emindi artık. Böylece üç yıl aktı gitti. Maria coğrafya ve matematik öğrendi, televizyon dizileri izledi, ortaokuldayken gizlice açık saçık dergileri keşfetti, günlük tutmaya başladı. Günlüğünde tekdüze yaşamından bahsediyor, ona öğretilenleri -okyanusu, karı, sarıklı erkekleri, mücevherlere batmış zarif kadınları- tanıma isteğini kâğıda döküyordu…