Çorlu Masaj Salonu-Masöz Esra Hanım
Çorlu Masaj Salonu-Masöz Esra
Çorlu Masaj Salonu-Masöz Esra Sonra elbet dolapta çoraplarının altına saklanmış, her süre satın almaktan nefret ettiği, satın aldığında kendini kö tü hissettiren, kulaklarını utangaçlıktan kızartan kaputları vardı, kaputları satın aldığı ferdin yü zü ne kesinlikle bakamazdı. Her seferinde uzaklara bakardı.
Kaputları satın alacağı elemanın kadın olmaması için eczaneyi ö nceden denetim ederdi. Yalnız erkeklerden satın alırdı. Bob kimi zaman daha da ileri gidip kaputları alırken dü kkânda hiçbir hanım olmamasına özen gösterirdi. Kaputlar onun için müstehcenliğe dalmak gibiydi.
Bob spagetti sosunun kaynamasını izledi. Yü zeyde yavaşça kırmızı baloncuklar oluştu.
Constance’in salonda ne yaptığını merak etti.
Mutfakları bü yü k ve sıcak bir ortama sahipti, bü yü yen yeşil şeylerle doluydu. Adam ve hanım büyüyen yeşil şeyleri severlerdi.
Sonra salondan gelen müziğin sesini duydu. Bach.
Bob, Bach’tan hoşlanırdı.
Constance’in pikaba bir şeyler koyması güzeldi.
Constance’in mutfağa geri dö nmesini bekledi. Geri dö nmedi, adam spagetti sosunu karıştırmaya devam etti.
Evet, o evde neler olup bittiğini bilmeye imkân yoktu. Hiç kimse bilmiyordu. Ortalama bir yıldan beri siğilleri olmasına rağmen adam hiç kimseye bunu sö ylemedi, en iyi dostlarına bile.
Siğiller onun sürgünü ve zindanıydı.
Arkadaşları onun için endişeleniyorlardı çü nkü o iyi biriydi. Ayrıca sü rekliYunan Antolojisi’ni okumasından çok rahatsız oluyorlardı.
Logan kardeşler oracıkta oturup telefonu izlediler. Aslabirisi bir milim bile kımıldamadı. Onlar, Logan kardeşlerin heykelleriydiler. Şimdi, tü m o senelerın ardından, en sonunda telefon çalıyor ve ne yapacaklarını bilemiyorlardı.
Şu ana kadar telefon cevaplama alıştırmaları meydana getiren Logan kardeş aralarında en âciziydi. Eli telefonun yanında bir mermer benzer biçimde duruyordu.
Çorlu Masaj Salonu-Masöz Esra
Constance mutfağa geri dö ndü ğü nde Bob yiyecek yiyordu. Ortalama on dakikalığına gitmişti.
Bob sosu birkaç ekmek diliminin üstüne dökmüştü. “Nerelerdeydin?” dedi. “Salondaydım,” dedi Constance.
“Yaa,” dedi Bob.
Masada, tabağının yanında yeşil Kraft Parmesan peynir kutusu vardı fakat spagetti soslu ekmeğinin üstünde hiç peynir yoktu. Onu kullanmayı unutmuştu.
Şimdi Constance’a bakarken kendini birazcık daha rahat hissediyordu, çü nkü bileklerindeki ip izleri yok olmuştu. Artık Constance yanındayken utangaçlığı yü zü nden sağa sola bakmayacaktı.
Son yorumlar