Çorlu Masöz Bayan Genç Esra Hanım
Çorlu Masöz Bayan
Çorlu Masöz Bayan Turner elli metre kadar uzaktaki gözetleme noktasından onu izlerken gülümsüyordu. Onu izlemeyi seviyordu. Orada bir ağacın altında durup onu izlemenin kendisini ne kadar mutlu ettiğini görmek şaşırtıcıydı. Miranda her sayfayı çevirdiğinde parmakları zarif bir yay benzer biçimde bükülüyordu. Ansızın onu Northumberland’deki evinde, yatak odasının bitişiğindeki oturma odasında, masada otururken hayal etti. Bir mektup yazıyordu, kim bilir Olivia’ya. Turner aniden onunla evlenmenin bir tek doğru bir şey değil aynı zamanda iyi bir şey olduğunu düşündü. Onunla çok mutlu olacaktı. Kendi kendine ıslık çalarak onun oturmuş olduğu tarafa doğru yürüdü ve yaklaşıp yanına oturuverdi.
“merhaba ufak kız.” Miranda başını kaldırdı ve derin bir iç çekti, “Demek sensin.” “umarım seni benden başka takip eden yoktur.” Miranda, Turner’ın gaslınü görünce sırıttı. “Gaslındeki morluk için özür dilerim.” “Hatırlarsan bu mevzuda seni bağışlamıştım.” Miranda gerildi. “Hatırlıyorum.” “Evet, ” diye mırıldandı Turner. “anımsayacağını düşünmüştüm.” Miranda bir süre bekledi. Büyük mümkünlıkla Turner’ın gitmesini beklemişti. Daha sonra sert bir hareketle kitabına döndü ve “Okumaya çalışıyorum, ” dedi. “Görüyorum. Biliyorsun, bu senin için çok iyi. Beynini geliştiren bir hanım hoşuma gider.” Kitabı Miranda’nın elinden kaptı ve adını okumak için kapağına baktı, “Aşk ve Gurur. Hoşuna gidiyor mu hiç eğer olmazsa?”
Çorlu Masöz Bayan
Çorlu Masöz Bayan “Gidiyordu.” Turner, Miranda’nın iğneleyici saslınü görmezlikten gelerek, açık olan sayfayı işaret parmağıyla tuttu ve kitabın ilk sayfasını açtı, “Evrensel olarak önde gelen bir gerçektir ki, ” diye okudu yüksek sesle, “İyi bir serveti olan bekâr bir adamın bir eşe ihtiyacı vardır.” Miranda kitabını geri almak istediyse de, Turner buna izin vermedi. “Hımm, ” dedi, düşünceli bir halde. “İlginç bir fikir. Benim de kesinlikle bir eşe ihtiyacım var.” “Londra’ya git, ” dedi Miranda. “Orada hanımdan bolca bir şey yok.” “İyi bir servetim var.” Eğildi ve Miranda’ya sırıtarak baktı. “Hani bir olasılık bilincinde değilsindir diye söylüyorum.” “Asla açlıktan ölmeyeceğini bilmek, beni ne kadar rahatlatıyor bilemezsin.” Turner kıkırdadı. “Ah, Miranda niçin pes etmiyorsun? Bu kez kazanamayacaksın.” “hanımın tasdikı olmadan bir çifti evlendirecek bir papaz bulunmuş olduğunu sanmıyorum.” “Onaylayacaksın, ” dedi Turner neşeli bir tavırla. “Öyle mi?” “Beni seviyorsun, unuttun mu?” Miranda dişlerini sıktı.
Son yorumlar