Çorlu Mutlu Son Hizmetleri Ebru

Çorlu Mutlu Son

Çorlu Mutlu Son “fakat bizi öldürür…”

“Buradan diyorum.”

Yabandomuzu debelenerek kaçıyordu. Bu geçide koşut

düşen ikinci domuz yolunu görmüş olduler. Jack, hızla koşarak

uzaklaştı. Ralph’ın içi vehamet, kaygı ve gururla doldu:

“Ona vurdum. Mızrak saplandı…”

Beklemedikleri aniden, deniz kıyısında bir açıklığa

vardılar. Çıplak kayalarda iz arayan Jack, zorlugörünüyordu:

“Gitti.”

“Ona vurdum” dedi Ralph gene. “Mızrak biraz saplanıp

kaldı.”

Tanıklar icap ettiğini hissetti:

“Görmediniz mi beni?”

Maurice, evet dercesine başını salladı:

“Seni gördüm. Küt diye tam burnunun üstüne… Yaşaaaa!”

Ralph, heyecanla konuşuyordu boyuna:

“Bir güzel vurdum. Mızrak saplandı. Onu yaraladım.”

Ralph, çocukların ona karşı duydukları bu yepyeni elitın

keyfini sürdü. Avcılık iyi bir şeydi ne de olsa:

“Bir güzel canına okudum onun. Bana kalırsa, canavar

oydu!”

Çorlu Mutlu Son

Jack geri geldi:

“Canavar değildi o. Bir yabandomuzuydu.”

“Ben vurdum.”

“neden yakalamadın onu? Ben uğraştım…”

Ralph’ın sesi yükseldi:

“ama bir yabandomuzuydu!”

Jack ansızın kıpkırmızı kesildi:

“Bizi öldürür dedin. Neden attın mızrağı? Niçinbeklemedin?”

Kolunu uzattı:

“Bak!”

hepimiz görsün diye sol kolunu çevirdi. Bilekle dirsek

içinde bir yara vardı; derin değildi ama kanıyordu.

“azı dişleriyle yaptı bunu. Vaktinde saplayamadım

mızrağımı.”

herkesin dikkati Jack’ın üstünde toplandı.

“Bu bir yaradır” dedi Simon. “Onu emmen gerek. Tıpkı

Berengaria benzer biçimde.”

Jack yarayı emdi.

Ralph, haklı bilmiş olduğu bir öfkeyle,

“Ben ona vurdum” dedi,

“mızrağımla vurdum. Onu yaraladım.”

Çocukların dikkatini kendi üstünde toplamaya çalıştı:

“Geçitten geliyordu. Böyle fırlattım mızrağı…”

Robert, yabandomuzu gibi hırladı Ralph’a. Ralph da oyuna

katıldı. Hepimiz güldü. Yalandan hücumya geçen Robert’i

mızraklarıyla dürtüklüyorlardı.

Jack bağırdı:

“Bir halka yapın!”

Halka yapan çocuklar, Robert’i sardılar. Önce korkmuş şeklinde

yalandan bağıran Robert, şimdi gerçekten acı duyarak bağırdı:

“Ay! Durun! Canımı yakıyorsunuz!”

Bir mızrağın ucu, halkanın içinde çırpınan Robert’in sırtına

indi.

“Tutun onu!”

Robert’in kollarıyla bacaklarını elde ettilar. Ralph, yoğun

bir heyecanla kendinden geçti ansızın. Eric’in mızrağını

kaptığı benzer biçimde, Robert’i dürtükledi.

“Öldürün onu! Öldürün onu!”

Robert, çıldıranların gücüyle aniden bağırmaya,

çırpınmaya başladı. Jack, onu saçlarından yakalamış, bıçağını